Bilgi çağındayız. Ve çoğumuzun artık iki adet akıllı telefonu var. Teknoloji ile çevrelenmiş bu dünyada, bebeğimizin bu akıma kapılmasını istemeyiz değil mi? Peki televizyondan, akıllı telefonlardan ve bilgisayardan bebeğimizi / çocuğumuzu nasıl koruyabiliriz?

Televizyon ve Dijital ekranlar

Uzmanlara göre iki yaş altındaki çocuklar, televizyon ekranındaki görüntülerden pek bir anlam çıkartamıyor. Bunun başlıca sebebi ise televizyonda yayınlanan görüntülerin süresi. Çok fazla ekranda kalmayan görüntüler -kimi görüntüler 5-10 sn aralığında- bebeğin anlamlandırması için yeterli değil.

İki yaş altındaki çocukların televizyon ya da akıllı cihazlarınızdaki ekranlarda gördüklerini gerçek hayatta karşılaştığı görsel bilgi ile kıyasalamasının ve çıkarım yapmasının imkanı yok. Böyle olunca bu ekranlarda izledikleri şiddet, korku, endişe verici görüntüler onlar için tamamen gerçek. Bu yüzden iki yaş altındaki çocukların bu ekranlara bakmamalarını sağlamalıyız.

Böylelikle hem onların dikkatini başka yerlere çekme ihtimalimiz olur, hem de onlarla vaktimizi daha kaliteli geçirebiliriz.

Durmadan ağlıyorsa, ekranlara kilitlemeye gerek yok

Günümüzde çoğu ebeveynin yaptığı bir yanlış da, ağlamaya başlayan çocuğa susması için akıllı cihazda çizgi film, şarkı vb açarak ellerine vermek. Aynı şekilde televizyonu açarak karşısına oturtmak da çözüm değil!

Çünkü hem televizyon, hem de akıllı cihazınız çocuklara bağımlılık yapabilir. Bu durumda bu ekranlara ulaşmak için de ağlamaya başlayabilirler. Bu ekranlardan uzak tutmak için, bebeğimiz ya da çocuğumuz sakinleşene kadar onunla ilgilenmeliyiz.

Çalışan anneler ve babalar için bu yukarıda bahsettiğim çok gerçekçi gelmiyor olabilir. Ancak çocukla geçirilecek o beş dakikalık süre, size de bir rahatlama sağlayabilir. Özellikle evden çalışan babaların, anneler ile bu görevi paylaşmaları gerekmekte. Çünkü çocuğunuz ağladığında evden çalışma ihtimaliniz de stresli bir hal alıyor.

Ekrandaki şiddet ve çocuğa etkisi

Günümüz çizgi filmlerinde bulunan şiddet oranı, Çukur dizisinde gördüğünüz silahlı çatışmadan daha ağır yaralara yol açabiliyor. Bu eskiden “Naber canıms” diyen tavşanın çizgi filmlerindeki şiddet öğeleri gibi de değil. Açık şekilde arkadaşlarını aşağılayan, onlara şiddet gösteren kötü karakterler, çoçuğunuzun bilinçaltına işleyecek yaralar açabilir.

Peki, Ne yapmalı?

Etrafımız teknoloji ile çevriliyken buna engel olmak zor gibi görünse bile, evdeki televizyon izleme saatlerini azaltabilir, telefon üzerinden kullanılan video plaformlarını bebeğiniz uyanıkken sadece şarkı yayını yapacakmış gibi kullabilirsiniz. Mümkün olduğunca çocuğunuza HAYIR diyebilmeyi ve ona bu cümleden sonra isteğini sonlandırmasını öğretmeye çalışabilirsiniz.

Çocuğunuz televizyona ya da dijital ekranlara bağımlı olmadığında daha kaliteli zaman geçirebilecektir. Sizin çocukluğunuzdaki gibi dışarı çıkıp oynama şansını da yakalayabilirse, bütün teknolojik çevreye rağmen, güzel çocukluk anıları biriktirecektir. Ayrıca bilinçaltına işlenecek gizli saklı öğeler de olmayacağından, gelecekteki kuracağı ilişkiler ile daha sağlam dostluklar kurabilir. En önemlisi, sizinle ebeveyn ilişkisinin yanında sağlıklı bir akradaşlık da kurabilir.

Kısacası, çocuğunuzu teknolojiden kurtarmak için, kendiniz de teknolojiden belli oranda feragat etmelisiniz.